Image

Kasımpaşa'dan hiç yürüyerek geçtiniz mi?
Çok renkli, çok çeşitli insanlar vardır oralarda.
Çoğunluğu mutlu insanlardır.
Güllü de Kasımpaşa çocuğuydu. Genellikle balık Ayhan gibi şarkıcılar böyle neşeli insanlar içlerinden çıkar, topluma karışırlar.

Güllü Yıllar, yıllar önce Arnavutköy, İstinye civarlarında pahalı restoranlarda çıktığını duymuş ve onu dinlemeye gitmiştik.
Fiks menüydü o zamanlar restoranlar. belli bir ücret karşılığında yemeğini yiyor, şarkıcı her kimse çıkıyor eğleniyordunuz.
O gün erken gittiğimizi hatırlıyorum. Güllü çıkacak diye bekliyoruz. Yemekler geldi, yendi. Tatlı, meyve, kuruyemişler her neyse tabağı bitirdiğiniz gibi bir şeyler gelmişti.
Bu arada canlı müzikle tanımadığımız kişiler de şarkılar söylüyordu ancak Güllü bir türlü gelmiyordu. Meğer böyle kişiler  assolist gibi en son çıkarlarmış.
çok fazla kalabalık değildik o kadar az kişiydik ki, Güllü o muhteşem gür sesi, bükle bükle uzun saçlarıyla göründüğünde belki okuyanlar inanmayacaklar fakat herkesin önünde hatta diz çöküp gözlerine bakarak şarkılar söyledi. Öyle sade, öylesine güzel, öyle iyi vakit geçirmiştik ki, aradan geçen yıllar onu unutturmadı fakat Güllü, zor da olsa sesiyle toplumda yer edindi.
Hayattan kopan Güllüyle ilgili ulusal basın haberlerinde anlaşılıyor ki Güllü yalnızlaşmış çünkü son günlerde kilolarıyla baş etmek için ameliyat geçirmiş ve çok kilo verdiği için bağışıklığı zayıflamış.
yani Güzel sesli güllü bir köşede kendiyle baş etmeye çalışırken, değerli bir ses değerlendirilemeden gitmiş.
Güllü, kendi halinde sessizce gitti.
O güzel oktavı yüksek gür sesiyle 90'lı yılların arabesk şarkılarını bülbül gibi şakıyarak okudu. 
O yıllarda arabesk şarkıları oldukça modaydı.
Binlerce kez dillendirmiştir sevinçleri, acıları kim bilebilir.
Gözde yaş, gönülde yas bıraktı.
Şimdi keşke diyor insan, keşke onun beslenmesi, sağlığı ile ilgilenilseydi.

Keşke..